Diğer tüm organlarda olduğu gibi, kronik yetmezlik durumunda karaciğer nakli bir zorunluluk haline gelebilmektedir.

Kimler Karaciğer Nakli Olmalıdır?

Kronik karaciğer yetmezliği hastalarının ilerleyen safhalarda tekrar sağlığına kavuşabilmesi için, karaciğer nakli şarttır.Ayrıca aşırı ilaç veya alkol kullanımı, kalıtsal anomaliler, hepatit virüsleri ve kanser, karaciğerde geri dönüşü olmayan hasarlar bırakabilmektedir. Böyle durumlarda karaciğer küçülerek sertleşir ve üzerinde irili ufaklı şişlikler oluşmaya başlar. Bu hastalığın adı sirozdur. Karaciğer sirozu hastalığından muzdarip olan ve bir seneden daha az yaşam beklentisi bulunan hastalar da karaciğer nakli için adaydır ve karaciğer nakli tedavisi bu hastalar için tek seçenektir. Bu durumdaki hastaların büyük bir çoğunluğu bir yıl içerisinde hastalıktan ve hastalığın geliştirdiği komplikasyonlardan ötürü hayatını kaybetmektedir.

Kimler Karaciğer Nakli için Bağışta Bulunabilir?

Karaciğer nakli için bağış yapmaya gönüllü ve nakil için gerekli şartları yerine getiren kişiler dnör olabilirler. Bu kişilerden alınan karaciğer parçası ile nakil gerçekleştirilir.

Aşağıdaki şartlara uygun kişiler donor olabilirler;

  • beden ve ruh sağlığı yerinde olan
  • sağlıklı karaciğer ve böbrek fonksiyonuna sahip olan
  • alıcı ile uyumlu bir kan grubuna sahip olan
  • 18-60 yaşları arasında olup donör olmaya istekli olan
  • sağlıklı kiloda olan
  • Kalp hastalığı, böbrek hastalığı vb kronik hastalıklar, kanser, hepatit, kronik enfeksiyonu olmayan ve madde bağımlılığı olmayan kişiler.

Donör olmak isteyen kişilerin genel sağlık durumlarında görülebilecek herhangi bir sorun donör olmaya engel olabilir.

Karaciğer Nakli Tedavisi

Karaciğer nakli tedavisi, hastaların genel durumu ve operasyonun büyük ve karmaşık olması sebebi ile risk barındıran bir ameliyattır. Ameliyat olmadığı takdirde yaşamını kaybedecek durumdaki hastalar, halihazırda hastalığı ağır atlattıkları için tükenmiş durumdadır. Bu yüzden ameliyatın zamanlaması çok kritik bir unsurdur. Doğru zamanlama ile yapılan karaciğer nakli ameliyatlarında başarı oranı yüzde seksene ulaşmaktadır.

Hastaların durumu ağırlaşmadan, erken süreçte gerçekleşen nakillerde risk azalır ve yaşam süresi uzatılır. Aksi durumda ise ameliyatın barındırdığı risk yükselmektedir.

Karaciğer nakli için alıcı ve vericinin (donör) aynı kan grubunu taşımaları önemlidir. Aşırı durumlarda kan grubu uymayan alıcı ve vericiler arasında nakil gerçekleştirilse de genellikle barındırdığı riskler sebebiyle bu yöntem en son çare olarak sunulmaktadır.

Yetişkin alıcılıar için genelde donörden karaciğerin sağ lobu alınırken, bazı durumlarda sol lob da alınabilir. Sağ lob karaciğerin %60’lık kısmını oluştururken, sol lob %40’lık dilimi tamamlar. Çocuk alıcılar içinse karaciğerin sol lateral segment denilen kısmı alınmaktadır. Bu parça karaciğerin %20’si büyüklüğündedir.

Donörün canlı olduğu durumlarda, alıcı ve donör aynı anda ameliyathaneye alınır ve operasyona başlanır. Hastadan sağlıksız karaciğer alınır. Aynı esnada donörden alınan sağlıklı karaciğer parçasının hastaya nakli gerçekleştirilir. Ameliyattan sonra hastalarla yoğun bakım ünitelerinde ilgilenilir. Donörler ameliyattan sonra bir veya birkaç hafta içerisinde taburcu olabilirken, hastanın ameliyat sonrası takibi hastanede sağlanır.

Karaciğer Nakli Tedavisi Sonrası

Organ nakli geçiren diğer tüm hastalarda olduğu gibi, karaciğer nakli geçiren hastalar da ömürleri boyunca bağışıklık sistemlerini baskılayan ilaçlar kullanırlar. Organın, vücudun savunma mekanizması tarafından etkisiz hale getirilmesini engellemek ve vücuda uyum sağlayarak fonksiyonel hale gelmesini sağlamak adına ilaç tedavisi uygulanır. İlaç tedavisinin aksatılması durumunda bağışıklık sistemi, yabancı karaciğere saldırır.Sonucunda organ ve hatta can kaybı yaşanabilir. Ayrıca alıcılar nakil sonrasında, kalabalık ortamlara ve hava kirliliği söz konusu olan ortamlara girmekten kaçınmalıdır. Alıcıların, gribal enfeksiyon geçiren kişilerden uzak durmaları tavsiye edilir. Yakın temas içeren tokalaşma ve yanaklardan öpüşme gibi hareketlerden kaçınılmalıdır. Bunun sebebi ameliyat sonrası kullanılan, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç tedavisidir.

Başarılı ameliyatlardan sonra, donörlerin çok büyük bir kısmı hiçbir sağlık sorunu yaşamamaktadır. Ameliyat sırasında gelişebilecek komplikasyonlar nedeniyle sarılık ve karaciğer damarlarında tıkanıklık görülebilse de bunun gerçekleşme olasılığı yüzde birden daha azdır. Canlı donörlerin karaciğerleri, operasyon sonrası altı hafta gibi bir sürede kendini tamamen yenilemektedir.

Bilva Health olarak Karaciğer Nakli alanında deneyimli ekibimiz ve birlikte çalıştığımız hekimlerle hizmetinizdeyiz. Hastalarımıza konacak tanı ve uygulanacak tedavi sürecini alanında uzman hekim ve cerrahlarımızla birlikte yürütüyoruz.

Neden Biz?

Sağlık sorunları yaşayan kişilerin, sorunlarını en kolay, en hızlı ve en doğru şekilde çözmek istediklerinin farkındayız. Sizleri doğru tedaviye ulaştırmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Evinizden çıktığınız andan itibaren her süreçte yanınızdayız. Uçak biletleri, vize, karşılama, konaklama ve ulaşım gibi tüm gerekli detaylarla sizin yerinize biz ilgileniyoruz. Size kalan tek şey, bize ve hekimlerinize güvenerek tedavinizi olmak.

Alanında uzman hekimlere sizi en kolay ulaştıracak olan ekibimizle birlikte, bizi seçmenizden gurur ve mutluluk duyarız.

Doktorumuza Sorun
Anlaşmalı Kurumlar

bilva
A Class hizmet kalitesi ile tedaviniz süresince sizlerin yanınızdayız.